21 Haziran 2015 Pazar

Meyve Suyu Değil, Meyveli Su

Beni tanıyanlar bilirler, özellikle yaz sezonu geldiğinde ayaklarım öyle bir şişer, öyle bir şişer ki normal zamanda giydiğim ayakkabılar yazın gün sonuna doğru ayağıma girmez olur :)

El ve ayaklarımın şişmesine sebep olan bu ödemin en güzel çözümü ise bol su içmek. Bunu da bilmeme rağmen, çoğu zaman çalışmaktan, yoğun tempodan dolayı su içmeyi unuttuğumu farkettim.

Tabi sorunu bilince, insanın o sorunu ortadan kaldırması da kolay oluyor... Düşündüm, taşındım, araştırdım ve gün içinde beni su içmeye teşvik edecek pratik ve uygulanabilir çözümler bulmaya çalıştım.

İşte kendime göre özellikle vücudun kaybettiği su ve mineralleri yerine getirecek suyu tüketmenin eğlenceli bir yolu:

Meyveli Sular

Son zamanlarda bir çok diyetisyenin de danışanlarını su içmeye teşvik için kullandıkları bir yol meyveli su tüketimi. Yanlız burada önemli olan, yoğun şekerli meyve suları değil; meyveli suların tüketilmesi.

Herkesin kolaylıkla hazırlayabileceği meyveli sular; salatalık, limon, çilek, elma, nane yaprağı gibi sebze ve meyvelerle hazırlanabiliyor. Tek yapmanız gereken 1 - 1,5 litrelik suyunuzun içine doğradığınız meyve ve sebzeleri atmak; meyve ve sebzelerin aroması suya geçene kadar biraz beklemek ve sonra da içmek.

Bende kesinlikle çok işe yaradı. O yüzden akşamdan hazırladığım suları, sabah işe giderken çantama koyup, gün içinde sıklıkla tüketmeyi huy haline getirmeye çalışıyorum.

Özellikle belirli bir tarif ile kısıtlı kalmanızı istemiyorum, beğendiğiniz, damak tadınıza hitap eden sebze ve meyvelerle çok rahatlıkla bu suları hazırlayabilirsiniz. Benim favorim ise çilek ve elma karışımı. Yada sadece salatalık dilimli sular.






16 Haziran 2015 Salı

Bu Yazın Trendi: Flash Tattoo

Flash Tattoo ile ilk Nisan ayında Miami'de balayındayken sahilde bir kızda görüp tanışmış ve hayran kalmıştım. Nerde yaptırdı, bu neydi, gerçek miydi, nasıl birşeydi diye düşünüp dururken, Türkiye'de de bu yaz patlama yapmak üzere olduğunu öğrendim Flash Tattoo'ların :)

Flash Tattoo Nedir? 
Bildiğiniz, kendi kendinize yapabildiğiniz altın ve gümüş yaldızlı renkleri bulunan yapıştırma dövmedir.

Nereden Bulurum? 
Lidyana.com'dan online olarak sipariş verebilir veya Watsons mağazalarından satın alabilirsiniz.

Kullanım Önerileri
Bir arkadaşım kına gecesi için kendine pembeli altın yaldızlı bir hint kostümü diktirmişti. Kollarında ve ellerinde de altın yaldızlı flash tattoo'lardan kullanmıştı. Fark yaratmak isteyen kına kızları, flash tattooları kıyafetlerine uyumlu olacak şekilde kına gecelerinde kullanabilirler. Son yıllarda kına gecelerinde misafirlere hint kınası yapımı çok revaçta; ama eğer siz farklı birşey istiyorum diyenlerdenseniz gelen genç misafirlere flash tattoo'da dağıtabilir veya uygulatabilirsiniz.

Ve tabii ki yaz tatillerinde, plajlarda, bronz ten üzerinde... Bu yaz plajlarda en çok göreceğimiz şeylerden birisi kesinlikle Flash Tattoo'lar olacak.

İşte sizler için bir kaç farklı Flash Tattoo modeli ve uygulama alanları :)













Vintage Seven Gelinlere Saç Aksesuarları

2015 yılı benim açımdan çok berekli bir düğün sezonu oldu. Öyle ki geçtiğimiz haftasonu Cuma, Cumartesi, Pazar 3 gün boyunca, geceli gündüzlü düğünlere katıldığım bir haftasonuydu...

Hal böyle olunca, tüm arkadaşlarımla son birkaç aydır gündemimiz; düğün, gelinlik, gelin saçı, gelin saçı aksesuarı, gelin ayakkabısı, düğün süslemeleri vb. konulardı.

Bu sezon çok farklı tarzlarda, çok farklı düğünlere katılan ben; tüm bu tecrübeleri, beğendiklerimi ve beğenmediklerimi de sizinle paylaşmak istedim. İlk yazı gelin saçı için kullanılabilecek aksesuarlar üzerine. Devamı da diğer yazılarda gelecek :)

Vintage Modası Halen Geçerli

Son yıllarda vintage modası dekorasyondan, giyime kadar her alanda karşımıza çıkıyordu. Ve halen de popüleritesini devam ettiriyor.

Ben de vintage tarzını seven biri olarak hem düğün gecesi için gelin başında; hem de evden alma seramonilerinde bu tarzı çok beğeniyorum.

İşte sizin için seçtiklerim ve ilham alabileceğiniz bir kaç farklı model...











19 Mart 2015 Perşembe

Bir Bahar ve Hayaller Yazısı


Bundan 4-5 yıl kadar önce bir arkadaşımla konuşurken hayallerimi anlatıyordum…
Evlenip, İzmir’de Göztepe sahilde oturmak…
Cuma geldiğinde atlayıp yazlığa gitmek ve arkadaşlarla mangal yakıp, hafta sonunu orada geçirmek…
“Ee başka?” demişti.
Ben de “bu kadar işte” demiştim…
Şaşırmıştı… Çünkü gerçekten de hepsi bu kadardı.
Aslında tek istediğim ve hayalini kurduğum hayat buydu…
Hiç unutmam, “ne kadar basit ve küçük hayallerin var böyle” demişti. Ben de sanki daha çok istemem, daha büyük hayaller kurmam gerekiyor gibi hissetmiştim...
Ufak da olsa bir suçluluk duygusuna kapılıp “Yeni hayaller, daha büyük hayaller kuracağım öyleyse” demiştim…
Tabi o zamanlar daha ufaktım J Ne dense yapıyordum.
Hiç bir şey bilmediğim, sağdan sola koşturduğum bir dönemimdi. Daha işe yeni başlamıştım ve tek başına yaşamaya, tek başına ayakta durmaya yeni yeni alışıyordum. Daha doğrusu alışmaya çalışıyordum.

Tamam dedim, daha büyük hayaller kuracağım, daha fazla isteyeceğim, daha başarılı olacağım, daha çok çalışacağım, hatta yurt dışında çalışacağım/yaşayacağım... Sonra başka başka şeyler düşünmeye, kendim olmayan hayaller kurmaya başladım.

Ama baktım ki olmuyor...

Bu ben değilim ki… Ben yurt dışında yaşamakla, daha havalı bir ünvanla, daha güzel bir eve sahip olmakla, çok güzel bir arabaya binmekle mutlu olacak bir insan değilim. Herkesin kurduğu, dışarıdan dayatılan hayalleri kurmak zorunda da değilim. Neysem oyum ben. Evet, daha basit hayallerim var benim. Ama daha basitler diye; daha sığ, daha küçük, daha değersiz değiller. Gerçekten ne istediğimi bildiğim ve istediğim hayatı yaşadığım hayallerim var benim…

Daha doğrusu vardı.

Çünkü bu sabah kendi kendime düşünürken fark ettim ki; şimdi hepsi gerçek oldu…

Tam 1 ay sonra; bana her baktığında gözlerinin içi gülen, kalbindeki sevgiyi sonuna kadar hissettiğim ve 8 yıldır birbirimizi tanımamıza ve birlikte olmamıza rağmen; beni her gördüğünde ilk günkü heyecanıyla sımsıkı sarılan bir adamla evleniyorum. Göztepe sahilde olmasa da, tüm Göztepe’yi gören hayallerimden de güzel bir evde oturuyorum. Henüz yaz gelmedi ama hafta sonlarımızı kah Çeşme’de kah Yoncaköy’de geçireceğimizi; Cuma akşamından mangalı hazır edip tüm sevdiğimiz arkadaşlarımızı ağırladığımız, kalabalık sofralar kuracağımızı biliyorum…

İşte tek tek tüm hayallerim gerçek oluyor... Ve ben gerçekten “kendi” hayallerimi kurduğum için, gerçekten istediğim şeyleri yaptığım için kazanıyorum.

Şimdi koşturmaktan bir şey düşünemiyorum, ama tüm bu telaşeler bittiğinde; biliyorum ki aklım da, kalbim de, yeni yeni hayaller kurmaya ve gerçekleştirmeye devam edecek. J