18 Mayıs 2012 Cuma

İtalya'da Nikah Bir Başkadır :)



Çok sevgili arkadaşım Armağan bu yaz 28 Haziran'da İtalya'da evleniyor! =) Düğünleri 1 Eylül'de Türkiye'de olacak, ama bu güzel çift bir değişiklik yaparak nikahlarını İtalya'da kıymak, daha sonra ise ailelerinin isteği üzerine de düğünlerini memleketlerinde yapma kararı aldılar... Bu sayede hem çok romantik bir nikah hem de unutulmaz bir balayı yapacakları kesin! =) 

Düğünde giyilecek gelinlik çoktan sipariş verildi. Ama bir de bu nikahta ne giysem acaba telaşı var ki; bu konuyu konuşmaya başlayınca, hiç zorlanmadan resmi hayalimde çizdim bile :) Ve kendisine sevgili blogum aracılıyla, İtalya'nın romantik ambiansına yakışacak nikah kıyafetleri önerisinde bulunmak istedim... Bu kombinler ayrıca mezuniyet hazırlığı içinde olan genç kızlar için de ideal olabilir!

Tüm elbiseler Forever New markasının 2012 koleksiyonuna ait. O yüzden acaba nereden bulurum bu elbiseleri diye sakın dert etmeyin :) 






Nasıl Kombinlerim?

Benim hayalimde bu elbiselere yakışacak ayakkabılar platform ve açık renk olmalı. Eğer çok abartılı olmadan taş, inci ve şifon detaylar ile de zenginleştirilebilirse tek kelime ile muhteşem olur :)



Ve tabii ki saç! 

Benim saç için önerim son derece sade ve klasik modellerden yana olacak. Malum, yurt dışında güvenmediğiniz birine saç yaptırmak (hele ki bu kadar özel bir günde) biraz riskli olabilir. O yüzden benim önerim basitçe yapılan ve şık bir toka ile zenginleştirilen bir topuz, küçük örgüler ile doğallığı yakalayan bir model veya düz salık saçlar...




11 Mayıs 2012 Cuma

Çiçekli Berjer Takımları

Ortaokuldayken, çok sevdiğim ve hafızamda hep yer edecek olan İngilizce öğretmenimiz (Ms. Hill) her hafta bizlere 3'er farklı "günlük" konusu vererek, bizlerden günlük tutmamızı isterdi. Ee tabii hayrına günlük tutacak değiliz, daha sonra aylık olarak günlükler toplanır ve yıl sonu notumuza eklenmek üzere değerlendirmeye alınırdı :) Hatırladığım, üzerinde saatlerce düşündükten sonra journal entry'mi girmeye başladığım ve bende inanılmaz bir heyecan uyandıran günlük konularımızdan biri ise "hayalinizdeki ev"di... 

Ve sonunda - şimdi, hayalimdeki evi gerçekleştirebileceğim bir döneme girmiş bulunuyorum :) Malum ev yenileme hazırlıklarının bir parçası da ev ve dekorasyon üzerine kuruluyor... 


Durum böyle olunca ben de hep çocukluktan beri hayalim olan çiçekli berjer takımlarını biraz araştırmak istedim. Ve araştırdıkça farkettim ki aslında hayalim yalnızca çiçekli berjer takımları değilmiş :) Aslında hayalim; illa ki evimin bir köşesinde çiçekli bir şeyler görmekmiş. Bu belki ikili bir berjer takımı, belki çiçek desenli bir mutfak perdesi veya belki de sadece çiçekli bir kahvaltı seti bile olabilirmiş...

İşte sizlerle de paylaşmak istediğim, beğenimi toplayan çiçekli ev dekorasyon ürünleri. Ve tabii ki önceliğim berjerlerde... 



Benim hayalim eve hakim olan diğer renkler ile uyumlu olacak şekilde iki adet okuma berjerini evin balkonu veya en aydınlık (cam kenarı da olabilir) köşesinde konumlandırmak. Özellikle açık renklerin hakim olduğu çiçek desenli bu tarz okuma koltukları çok hoşuma gidiyor... 




Ama diyelim ki salon mobilyaları ve genel concept ile bu tarz okuma berjerleri eşleşmedi :( Peki o zaman ne yapabilirim diye düşününce, aklıma ilk olarak bu tarz bir yemek takımı düştü. Geçtiğimiz aylarda Bernardo'da gördüğüm bu takımlar, 1 Eylülde evlenecek bir arkadaşımın çıktığı çeyiz alışverişinde kendisinin gözüne takılmış :) Bence şık bir Pazar Kahvaltı Sofrası için çok da ideal. Kendisi Bernardo'da takımla farklı birkaç design yaptığını ve hem şık hem de casual sofralar için de uygun olduğunu söyledi. Ben de özellikle takımların altına serilecek hasır amerikan servisleri ile kafamda hayal ettiğimde, çok hoş bir kombinin yaratılabileceğini düşünüyorum. 

Kısacası sevgili Armağan, bu takımı gönül rahatlığı ile alabilirsin :)



Yemek Takımları Bernardo'nun Seramik Country Serisinden


**************************************************************************************************

Hadi diyelim ki bu kahvaltı seti de olmadı :) O zaman karar verdim, özel günler için illa ki aşağıdaki gibi bir manikür yaptıracağım! =) 


9 Mayıs 2012 Çarşamba

BOHEM TARZI


RAHATINA DÜŞKÜN BAYANLARIN TERCİHİ, BOHEM TARZI

Eğer, salaş ve rahat giyinmekten hoşlanıyor ve aynı zamanda da gözler üzerinizde olsun istiyorsanız, işte sizler için birkaç öneri...



Nerede Bulurum?

  • Bu tarz kıyafetleri Beymen Blender, Vakkorama, V2K Designers gibi mağazalarda bulabilirsiniz.
  • Bütçe olarak bu mağazalar biraz daha üst seviyeye hitap ediyor, benim bütçem kısıtlı diyor ve tamamen kendi tarzınızı yaratmak istiyorsanız 2. el mağazaları, veya İstanbul - Taksim ve Galata'da ki tasarım butiklerini zorlayabilirsiniz... 




Eğer farklı olmak sizin için bir tutkuysa, bu tarz extra mini şortlar ve bol bluzları tercih edebilirsiniz. Farklı renkte aksesuarlarla bluzunuzu tamamlayabilir, ve değişik bir şapkayla daha da fark yaratabilirsiniz...




Bu tarz ekose gömlükler son birkaç yıldır inanılmaz bir şekilde tahtını korumaya devam ediyor. Her sezon; ilkbahar - yaz - kış faketmiyor, tüm mağazalarda ekoseli bir gömlek görme ihtimaliniz çok yüksek! 


Diğer önemli bir nokta ise sadece bir şapka veya bu tarz bir bere ile kombininizi tamamen farklılaştırabilirsiniz...

Kış sezonunun vazgeçilmez rengi siyah ve bohem tarzının rahatlığı. Mükemmel bir ikili...


Son birkaç yıldır bu tarz örgülü bant modelleri ile saçlara bir farklılık getirmek moda oldu. Özellikle yaz sezonunda, gece dışarı çıkarken bu tarz bir saç modeli ile sizler de farklı bir hava yaratabilirsiniz.


Yaz kış farketmeksizin, püsküllü modeller ayaklarımızı süsleyecek... Yazın bu tarz sandeletleri, kışın ise püsküllü botları tercih edebilirsiniz...


Mavi ve kahve tonlarının pastel uyumu, bol ve salaş giyinmenin rahatlığı... Sizde bu tarz kıyafetleri kombinleyebilirsiniz..


Bol takı, özellikle uzun ve boncuklu kolyeler, bu tarzın vazgeçilmezi!

5 Mayıs 2012 Cumartesi

Muhteşem Bir Çilek Reçeli Tarifi

Çocukluğumdan beri her yaz, yazlıkta anneannem ve komşuları; kayısıdan tutun da şeftaliye varana kadar çeşit çeşit rengarenk reçeller yaparlardı... Hep onların tarzına alışkın olan ben, geçtiğimiz haftalarda çilek reçeli yapmak için internetteki tariflere göz atınca bir anda şaşırdım kaldım :)

Benim bildiğim reçel kısa bir süre kaynatıldıktan sonra, güneşe serilir ve birkaç gün bekletilerek kıvamını bulması sağlanırdı. Ama internette nereye baktıysam, ne şekilde google'ladıysam da bu tarz bir tarife denk gelemedim. 

Sonra acaba ben mi yanlış hatırlıyorum? Tüm bu çocukluk anılarım bir hayal miydi diye anneme danışıp, gerçek bir reçel tarifi almak istedim :) 

Doğruyu söylemek gelirse, kendimi övmek gibi olsun istemiyorum ama lütfen bilenler bilmeyenlere söylesin ve artık reçelleri ocakta saatlerce kaynatmak yerine güneşte kurutarak pişirme yolunu birbirimize yayalım :)

İlk reçelimi anneannemin ve annemin tarifine göre yaptım, ve komşuma yaptığım ev ziyaretinde hediye ettim. Kendisi canı gönülden; hayatında böyle lezzetli bir reçel yemediğini ve artık reçellerini benim tarifime göre yapacağını söyledi. Sevgili anneannemin deyimi ile 'boynuz, kulağı geçti' :) 

Çilek Reçelim

Şimdi sizlere de çok pratik olan çilek reçeli tarifimi ve yapılışını kısaca anlatıyorum...

Malzemeler:

  • 1kg çilek
  • 1kg şeker
  • Bir kaç tutam kadar kuru karanfil (ben kendi adıma bu tarz reçellere birkaç tutam kuru karanfili çok yakıştırıyorum, ancak eğer sizde yoksa hiç problem değil, reçelin olmazsa olması yanlızca çilek ve şeker)

Yapılışı:

Ben çileklerin yıkanması konusunda inanılmaz hassasım. Çünkü güzel yıkanmayan çileklerin üzerinde kalan küçük toprak parçaları sindirim sistemi sırasında iyi süzülemediği için idrar yollarında taş oluşmasına sebep olabiliyor. O yüzden 7-8 kere suda bekleterek güzelce çilekleri öncelikle yıkıyoruz. Ardından çileklerin tepesindeki yeşil kısımları ayıklıyoruz. Ve yaklaşık 12 saat kadar (akşamdan koyabilirsiniz) çilekleri pişireceğimiz tencerenin üzerine şekerini de ilave ederek bekletiyoruz. Bu işlemin amacı da bekletme aşamasında çileğin suyunu kendiliğinden salmasını sağlamak. 

Sabah kalktığımızda, akşamdan dinlenmeye aldığımız reçellerimizi orta ateşte kaynatma işlemine başlıyoruz. Burada dikkat etmemiz gereken 2 şey var. 

1. Reçelin kaynaması esnasında üzerinde oluşan köpükleri mutlaka almamız gerekiyor. Bunu ister bir kaşık yardımıyla, isterseniz de kevgirle alabilirsiniz. Ben açıkcası büyükçe bir kaşığın sırtını (bombeli) kısmını kullanarak da almayı denedim. Bu sayede reçelin suyu tencerede kalırken, yanlızca köpüklerini toparlayabiliyoruz. 

2. Reçelimizi toplamda yanlızca 15 dk kadar kaynatıyoruz. İyice suyunun uçmasına ve katılaşmasına gerek yok. 

Tüm bu işlemlerimiz tamamlandıktan sonra tencerede biraz reçelin soğumasını bekliyoruz. Daha sonra da reçelimizi yayvan bir tepsi veya kaba boşaltıyoruz. Bu noktada kabımızın yayvan olması çok önemli, çünkü birkaç günlüğüne bu aşamada reçeli güneşte kurutmaya başlayacağız. Bu tarifi de diğerlerinden ayıran en önemli özellik burada :) çünkü az kaynatılarak, kendiliğinde güneşte kurutulan reçellerde hem çilek taneleri iyice kendini bırakmamış ve diri oluyor, hem de reçelin rengi iyice kararmıyor. 

Reçelimizi boşalttığımız yayvan kabımızı evimizin güneş gören bir tarafına birkaç günlüğüne bırakıyoruz. Arzu edenler kabın üzerine ince bir tül veya tülbent örtebilir. Çünkü üzerine toz, sinek, çer-çöp kaçmasın. Eğer aşağıdaki şekilde bir sinekliğiniz varsa, o zaman işiniz daha da kolay ve profesyonel olacaktır.. Bizim yazlıkta yaratıcı anneanne ve arkadaşları bu tarz sineklikleri kendileri bile yapıyorlardı. Tabii emekli olunca insan vaktini bu tarz güzel aktivitelere de ayırabiliyor o başka =)
Örnek Bir Reçel Kurutma Koruyucusu :)

Reçelinizi kaç gün kurutmak istediğiniz tamamen sizin istediğiniz reçel kıvamına bağlı. Benim için 3 gün kafi oluyor, ama tabi bu koyduğunuz yerin ne kadar güneş aldığına da bağlı. 

Herkese şimdiden keyifli kahvaltı sofraları diliyor, afiyet olsun diyorum =) 


Not: Tarifi, reçel yapımını hiç bilmeyen okuyucularıma göre mümkün olan en basit ve detaylı şekilde anlatmaya çalıştım, ancak sorularınız olursa bana her zaman ulaşın lütfen.