9 Şubat 2016 Salı

Büyümek Bu Olsa Gerek

Düşünüyorum da, 29 yıllık hayatımda en çok ne zaman öğrendim, en çok ne zaman büyüdüm, en çok kendime ne zaman bir şeyler kattım diye… Sanırım en çok zorlandığım, en çok üzüldüğüm, en çok “işte şimdi yıkıldım” dediğim zamanlardan sonra, daha da güçlü bir şekilde kalktım ayağa.

Her günüm güllük gülistanlık geçmedi tabii, tıpkı herkes gibi. Benim de sabahlara kadar ağlamaktan uyuyamadığım gecelerim oldu... Benim de kalbimin çok kırıldığı, ayakta durmakta zorlandığım zamanlarım oldu, tıpkı herkes gibi… Ama bir şekilde geçti işte… Belki biraz acısı ve tortusu kaldı ama sonuçta geçti işte.

Çünkü hayat böyle...

Yavaş yavaş da olsa, zor da olsa; insan dediğin her şeye, her koşula, her acıya, her yokluğa, her zorluğa alışıyor.

Biliyorum, gene böyle çalkantılı bir dönemden geçiyorum. Ve bu seferi de biraz daha büyümüş, biraz daha hayatın gerçeklerini anlamış bir şekilde atlatacağım.

Şu anda 29’umdayım ve cebimde şu ana kadar yaşadıklarım; dostluklarım, mutluluklarım, keyiflerim, acılarım, hayal kırıklıklarım, arkadan vurulmuşluklarım, destek olunmuşluklarım ve daha niceleri var. Kim bilir ki 59’umda, 79’umda neler göreceğim, neler yaşamış olacağım. Hiç yaşamadığım mutlulukların da ötesinde, hiç yaşamadığım acıların da ötesinde şeyler de olabilir, kim bilebilir ki…


Ama her ne olursa olsun, hayat yaşamaya, öğrenmeye ve şükretmeye değer…